
Bir misafir turizmci olarak, isyan edip seçebilme gibi bir durumum olmadigi için kaldigim yerden pek de memnun kaldigim soylenemez. Venedik’e goturuyoruz sizi deyip genelde Lido de Venezia dedikleri Venedik’e uzaktan bakan uzun bir ada seklindeki alandaki otellerde kaldirabilirler sizi. Benimki de oyle oldu ama tabi ben bunu bilerek gittim. Venedik’e bir saat uzaklikta olan bu yerden vaporetto dedikleri ulasim aracina binip Venedik’e variyorsunuz. Lido de Venezia’nin hiç bir ozelligi yok, denizin kenarinda plajlar ve tamamen otellerden olusan bir alan, olur da biraz stili olan bir otelde kalirsaniz deger ama yazlik bina tarzindaki diger oteller temiz ve kaliteli olmalarina ragmen sizi Venedik’te ask kaçamagi havasindan oldukça uzaklastiracaktir. Tabi en guzeli Venedik merkezde bir otelde kalmak ama uyarmaliyim ki fiyatlar oldukça yuksek.


Sasirdigim bir nokta ise, sokaklarda gezerken binalarin agir rutubet kokusu, bakimsizligi, yikilmaya yuz tutmuslugu idi. Su sehrinden baska ne beklersin demeyin, eminim biraz daha bakimli olabilirdi bu dunya mirasi. Venedik’te dolasirken turizmde çalisanlarin disinda pek de yerli halki gormek mumkun degil, tamamen turizm cenneti olmus, her tarzdan insanla karsilasiyorsunuz yollarda. Fiyatlar muthis derecede yuksek, Roma, Milan gibi diger sehirlere oranla buyuk fiyat farklari var.
Su kenarindaki bu Italyan ask sehrinde ne yiyebilirsiniz ? Pizza ve deniz urunleri tabi ki... Ismini anlayamadan siparis veridigimiz pizzanin uzerinde hamsiye benzeyen kuçuk baliklari gorunce çok sasirdigimizi hatirliyorum. Pek de birbirine gitmedigini, baliklari ayiklayarak gerisine devam ettigimizi soylemeliyim. Italya pizzanin ilk dogdugu yer olmasna ragmen kabul etmeliyim ki en iyi pizzalari yedigim yer olmadi maalesef.

0 comments:
Post a Comment