Eurovizyon tartismasinda farkli bir boyut

Thursday 21 February 2008

Her ne kadar artik eski tadi kalmadi, pek inanilacak yani yok desek de son donemlerde Avrupanin pek cok ulkesinde en cok konusulan konulardan biri Eurovizyon.

Yarismaya farkli bir boyuttan bakmanizi isterim. 1956 yilindan beri duzenleniyor, yaklasik 45 ulke katiliyor ve bugune kadar kazanan ulke sayisi yine yaklasik 22. 1996 yilina kadar en cok kazanan ulke hangisi dersiniz … Irlanda, 7 kez plaketi evine goturmus. Tabi bunun sebebi basarili sarkilardan daha cok bu donem Irlanda’nin fakir oldugu, hala Ingiltere iliskisinde rahatlayamadigi donemlere, yani ulkenin zor yillarina denk geliyor. Tabi bu durumda ezilen, morale destege ihtiyaci olan Irlanda bir de bakmisiniz ki sik sik yarismayi kazanan olmus. Simdi bu yarisma politik degil de ne? Bu tarihten sonra ekonomisi yukselen, durumu her gecen yil daha iyiye giden Irlanda’nin bir kez bile kazanamamis olmasina sasirmamak lazim.

DustinTheTurkeyIrlanda’daki gundem tartisma konusu Eurovizyon’a kim katilacak. Henuz karar verebilmis degiller. Is o kadar saka boyutuna varmis, yarismaya o kadar saygi kaybedilmis ki, ulkenin maskotu, herkesin cok sevdigi, “Dustin” isimli hindi kiliginda bir kuklanin katilmasindan bahsediyorlar. Kazanilmadan gecen son yillarda "Her turlu farkli cesit sarkiyi denedik simdi de bunu deneyelim belki sansimiz olur" iddasindalar. Tabi buna karsi cikan “Hic kukla yarismaya katilip bizi temlis edebilir mi?” diyen kesim de az degil. Yani durum o kadar ciddi burda.

Gelelim son yillarda yapilan oylama yonteminin juriden halka gecmesinin azizligine. Son 6 yilda simdiye kadar hic kazanmamis ulkeler kazandi, yani hangi ulkenin yurtdisinda ne kadar cok gocmeni varsa, o ulkenin kazanma sansi o kadar yuksek. Kim tutup da parasina kiyip da baska ulkenin sarkisina oy verecek, tabi ki ancak ve ancak o ulkenin gocmeni.

Turkiye’nin durumuna gelince, gelismelerden ne kadar uzak olsam da az cok yorum yapabilecegime inanarak, Mor ve Otesi’nin cok iyi bir grup oldugunu, sarkinin da son derece basarili bir sarki oldugunu dusunsem de sansimizin cok yuksek olabilecegine inanmiyorum. Sertap Erener’in basarisindan sonra iki sene ustuste oryantal karisik sarkilarin kazandigini dusunursek bu sene cogunlukla rock gruplarinin katilacak olmasi en azindan farklilik yaratacaktir. Tabi ki yurtdisindaki tum Turklerin birlik olacagina inanarak, hadi pamuk eller cep telefonuna diyerek umidi kaybetmemek lazim.

Cocuklugumdaki Eurovizyonlari hep basarisizlikla, huzunle, petrollerle hatirlayan ben Turkiye’de oldugum yillarda artik bu yarismayi cok anlamsiz bulmaya baslamisken, son 6 senedir yurtdisinda olunca duyulan ozlem sebebiyle olsa gerek hic birini kacirmaz oldum. Tum arkadaslar biraraya gelip bunu eglence haline bile getirdik.

Uzak olunca daha once hic akliniza bile gelmeyecek seyler, dinlemediginiz muzikler, okumadiginiz kitaplar, burun kirip begenmediginiz yemekler, cok turistik deyip gitmediginiz mekanlar, birden cok deger kazaniyorlar ve keske size daha yakin olsalardi diyebiliyorsunuz...

0 comments: