Starbucks Çalisani

Monday 16 June 2008

Aylar sonra Istanbul’a gelmis gezmeye çikmisiz. Dublin’de sik sik yaptigimiz gibi oturup bir kahve içelim diyoruz. Tum dunyada oldugu gibi Turkiye’de de mantar gibi her yerde karsiniza çikan ve itiraf etmeliyim ki ortami ve nefis kahveleri ile beni de sik sik kendisine çeken Starbucks’a giriyoruz.
Kasadayim, sevdigim tip olan kahveyi istiyorum, hersey inglizce yani alistigim gibi. Gel gor ki burada ayni tipin iki farkli çesidi varmis, bana kasiyer yamultarak konustugu turkçesi ile soruyor:

“ Bilmem neli mi olsun yoksa bilmem neli mi?” hala hatirlamiyorum ne dedigini.
Ben de anlayamadim ne dediniz deyince verdigi cevap su oluyor:
“Daha once hiç içmediniz mi?” (? ¿)

Hay allahim sanane daha once içmis miyim içmemis miyim, sana mi kalmis sormasi, bilmek zorunda miyim senin dukkaninda olan herseyi ! Bayiliyoruz birini kuçuk gorme yolu aramaya, olur da bulursak hemen ordan ilerlemeye. Gulup geçiyorum ama aslinda Turkiye’de oldugumu hatirliyorum.

0 comments: