Lars and The Real Girl - Film

Monday 7 April 2008


"Lars and The Real Girl"

2007 yili Ekim ayinda lanse edilmis olmasina ragmen, yeni izleme sansim oldugu ve çok begendigim için yazmak istedim bu filmi. Su anda sanirim hala bazi ulkelerde oyunuyor ama olur da filmin oynadigi sinema bulmazsaniz diger yollarla elde etmeye calismanizi tavsiye ederim.

Olagandisi bir ask hikayesi... Çevremizi, beklentilerimizi, onyargilarimizi bizi sorgulatan bir film. Bir adamin plastikten yapilmis oyuncak bir kadina asik olmasi olan konusunu duyunca belki cok da kisiyi sinemaya çekmeyecek bir film ama beklediginizden çok daha fazlasini bulacaksiniz bu filmde. Ryan Gosling’i en son yine çok iyi bir film olan The Notebook’ta izleyip çok basarili bulmustum, bu filmde bir kez daha ne kadar iyi oldugunu gosteriyor.

Filmde Lars (Gosling) zeka olarak geri olmazsa da sosyal olarak zorluklar çeken, insanlarla iliskilerinde çok guvensiz olan biri olarak karsimiza çikiyor. Lars ayni evi paylastigi agabeyi (Paul Schneider) ve agabeyinin esi (Emily Mortimer)’nin tum davetlerini geri çevirip, sadece kiliseye ve ise gitmek için evden çikar. Bir gun Bianca; yani plastikten yapilmis oyuncak kadin ile internette tanisanip siparis verince hayatinda hersey tamamen degisir. Kendine guveni gelir, konusma tarzi degisir, tam anlamiyla baska bir insan olur, Bianca’nin gerçek olduguna tum kalbi ile inanir ve bu sekilde davranir ona.

Ailesi ne yapacagini sasirir, gerçekleri yuzune vurmak ya da boyle kabul edip karakterinin gelismesini izlemek arasinda kararsiz kalirlar. Bianca’nin yolculuktan geldigi, yorgun olabilecegi yalanini uydurarak onunla birlikte terapiste (Patricia Clarkson) gitmesini onerirler. Bu sekilde her hafta devam eden doktor gorusmeleri ile Lars’in farkli oldugunu kabul edip, kendini ve çevresi ile olan iliskileri kesfetmeye çalisirlar. Belki bu yolla gerçek hayatta ilgilendigi kisi olan Margo (Kelli Garner) ile iliskisini gelistirebilecegine inanirlar.

Lars ile oyuncak Bianca’nin iliskisi tamamen duygusaldir, hiçbir sekilde Lars’in fiziksek bir beklentisi yoktur. Onu gittigi heryere tasimaya baslar, çevredekiler tabi her yerde gozlerini ondan alamazlar, aslinda gulmek isteseler de durumunun ve oyuncaga olan sevgisinin ne kadar ciddi oldugunu gorunce gulmeye utanirlar. Ardindan çevredekiler de boyle kabul eder, Bianca’ya ellerinden geldigince gerçekmis gibi davranip Lars’in yaninda olduklarini gosterirler.

Dduygu yuklu sahneler ve basarili oyunculuklarla dolu, çok iyi yonetilmis ve yazilmis, yureginize dokunan bir film…

1 comments:

Anonymous said...

the over all look and feel of Lars and the Real Girl reminded me a lot of Mozart and the Whale (Josh Hartnett plays a similar character as Ryan Gosling’s); well done over all, Gosling did a great job playing out his character's psychological transitions